07 Mayıs 2018
Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği (YEKDER) tarafından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi işbirliği ile düzenlenen "Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi" 27-28 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. İki gün süren kongreye, yurtiçi ve yurtdışından birçok akademisyen, araştırmacı ve eğitimci katıldı. İslam ilim, düşünce, kültür ve medeniyetinden ilham alan bir eğitim sisteminin nasıl oluşturulabileceği üzerine 90 konuşmacı 25 oturumda sunum yaptı.

Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği (YEKDER) tarafından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi işbirliği ile düzenlenen "Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi" 27-28 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. İki gün süren kongreye, yurtiçi ve yurtdışından birçok akademisyen,  araştırmacı ve eğitimci katıldı. İslam ilim, düşünce, kültür ve medeniyetinden ilham alan bir eğitim sisteminin nasıl oluşturulabileceği üzerine 90 konuşmacı 25 oturumda sunum yaptı.


Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde gerçekleşen kongreye ABD, İngiltere, İran, Nijerya, Malezya, Kanada, Suudi Arabistan, Kırgızistan, Pakistan’ın da aralarında bulunduğu 15 farklı ülkeden katılım sağlandı. Kongrenin amacı İslam eğitimi kavramını yeniden keşfederek günümüz eğitim sorunlarına özgün çözümler üretmekti. Oturumlarda, İslam Düşünce Geleneğinde Eğitimsel Kavramlar, İslam Eğitiminde Kurumlar: Tarihsel Tecrübe, Önemli Eğitim Düşünürleri, Farklı Yaş Dönemleri ve Din Eğitimi, İslam Eğitimcileri, İslam Ülkelerinde Din Eğitimi, Gayri Müslim Ülkelerde Din Eğitimi, Örgün Eğitim Kurumlarında Din Eğitimi ve İmam Hatipler, Diyanet İşleri ve Yaygın Din Eğitimi Hizmetleri, Din Eğitiminde Medya- Cemaatler ve STK’lar gibi konular üzerinde duruldu.


“Yeni çözümler üreterek geleneği aşmak durumundayız”


25 oturumun genel değerlendirmesini yapan YEKDER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Alpaydın, “Son iki yüz yıldır eğitimde reform çabalarımız devam ediyor. Bu süreçte toplum olarak, hep Batılı modeller örneğinde eğitim sistemimizi reforme etmeye çalıştık. Türkiye’nin tarihi kültürel kodlarına uygun, kendi varlık, bilgi ve insan tasavvurumuzla uyumlu bir eğitim felsefesi oluşturabilirsek, buna göre eğitimin yönetimini, eğitimin hedeflerini, içeriğini, tarzını yapılandırabilirsek daha başarılı bir sistem kurabiliriz. İslam eğitim geleneğinden yararlanabileceğimiz birçok ilke ve uygulama var yeniden gündeme almamız gereken. Ancak günümüzde geleneğin birikiminin ötesine geçebilecek imkânlarımız da var. Velhasıl amacımız geleneksel eğitim uygulamalarını aynen bugüne taşımak değil, çağımızın eğitim problemlerine kendi ilim ve düşünce geleneğimizdeki bakış açılarından beslenerek yeni bir soluk getirmek, yeni çözümler üretmek ve geleneği aşmak durumundayız’ dedi.